Siğil, cildin HPV virüsüyle enfekte olmasıyla derinin dış tabakasında ortaya çıkan iyi huylu, kabarık, et beni şeklinde lezyonlardır. Siğil enfeksiyonları tüm vücutta deri yüzeyinde, ağız içi gibi mukozalarda veya genital bölgede sık görülmektedir. HPV virüsü çevreden bulaşmaktadır, sıklıkla vücut bağışıklık sistemi sayesinde vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Bağışıklık sisteminin zayıf olması HPV virüsünün deride tutunması ve siğillerin oluşmasını kolaylaştırmaktadır.
Siğil (HPV enfeksiyonu)
Sık Sorulan Sorular
Siğiller genel olarak basit siğiller ve genital siğiller olarak ayrılabilirler. Basit siğillerin ve genital siğillerin HPV tipleri sıklıkla birbirlerinden farklıdır. Basit siğiller sıklıkla el ve ayaklarda görülmektedirler.
Genital siğillerle ilişkili birçok HPV tipi mevcuttur ve hastalar sıklıkla çok sayıda HPV tipi ile enfekte olur. Kondiloma aküminata adı verilen, en sık düşük onkojenik riskli olan HPV-6 ve 11 ile oluşmaktadır. Lezyonlar sıklıkla çok sayıda küçük düzgün yüzeyli kahverengimsi kabarıklıklar şeklindedir; ancak karnabahar gibi büyümüş kanamalı lezyonlar şeklinde de görülebilmektedir. Kanser açısından riskli tipler HPV 16,18,31, 33 başta olmak üzere çok sayıdadır. Özellikle mukozalara yerleşen tipler kanser oluşumu için risk oluştururlar. 50 yaşın üzerindekilerde bu risk çok daha yüksektir.
Genital siğilleri olan hastalar takip edildiğinde, rahim ağzı kanserinin çok sınırlı hasta grubunda geliştiği görülmektedir. Rahim ağzı kanseri olan hastalar geriye yönelik sorgulandığında ise HPV enfeksiyonu öyküsü sıktır. Bu durum her genital siğilin genital kanser ile ilişkili olmadığını göstermektedir. İleri yaş, bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlar, kullanılan çeşitli ilaçlarda bu risk artmaktadır.
Siğil tedavisi destrüksiyon yani parçalama şeklinde yapılmaktadır. Tedavide en sık kulllanılan yöntemler soğuk azot gazı ile yakma (kriyoterapi), salisilik asit gibi topikal çeşitli ilaçlar, koterizasyon (sıcak ile yakma), lazer tedavileridir.
HPV aşısı içerdiği HPV 6, 11, 16,18, 31, 33, 45, 52, 58’e karşı bağışıklık sağlamaktadır, ancak aşının cinsel ilişki başlamadan önce yapılması önemlidir. HPV aşısı 9-26 yaş arasındaki çocuk ve erişkinlere önerilmektedir. 26 yaşından sonra özellikle ilişkiye başlamış bireylerde azalmakla birlikte yine de koruyuculuğu olabilmektedir. Siğil gelişimi olsa bile HPV aşısı yine de yapılabilir, aşı enfekte olunmayan suşlara karşı koruma sağladığı gibi, enfekte olunun suşların da eliminasyonuna bağışıklık sistemini uyararak destek olmaktadır.